Çocuklarımızın 30 ve 48. Aylar Arasında Gösterdiği Özellikler - Fikirler Arası Köprüler

Çocuklarımız 30. ve 48. aylar arasında, bebeklik çağının karşılıklı sevgi dolu davranışlarının çok ötesinde şaşırtıcı düzeyde olgun fikirleri sizinle paylaşabilecek bir düzeye gelmiş olur. Onun yaptığınız tartışmadan sonra gerçekten söylediği şey çok doğru!’ diyebilirsiniz. Pek yakında sizinle neden, nasıl veya çünkü kullanarak birbirine bağlı cümlelerle konuşmalara girecektir. Örneğin akşam yemeğinde tabağa koyduğunuz ıspanağa burnunu kıvıracak ve netameli bir şekilde fikrini söyleyecektir, ‘Ben bu aptal ıspanağı yemek istemiyorum, çünkü pek iğrenç görünüyor.’ 

Çocuğumuz dışarı çıkmak istediğinde ve anne neden dışarı çıkmak istiyorsun diye sorduğunda ‘dışarı çıkmak, dışarı çıkmak, dışarı çıkmak’ cinsinden bir sözcük dizisi 30. ve 48. aylar arasında ‘çünkü arkadaşımla oynamak istiyorum’ cümlesine dönüşecektir. İlk bakışta, onun yeni gelişmekte olan kendi fikrini sizinkiyle birleştirebilme yetisi oldukça basit bir başarı gibi gözükebilir. Bununla birlikte şöyle bir durup da bu başarının geleceğe yönelik olası sonuçlarını düşünürseniz, bunun ne denli olgun ve mantıklı düşünmeye doğru atılmış dev bir adım olduğunu anlamış olursunuz.

Çocuklarımız bu yaşlarda bizlere, bir fikri diğerine anlamlı ve mantıklı bir şekilde bağlayabileceğini, fikirler arası köprü kuracağını defalarca gösterecektir. Gelecek yıllarda, bu yeni eriştiği kilometre taşı sayesinde toplum içinde uslamlama, inceleme ve zamanla da çalışma yetilerini kullanmaya başlayacaktır. 

Çocuğunuz şimdiki durumda yalnızca dışarıya gitme veya meyve suyu isteme arzularını mantıklı bir şekilde tartışmayı öğrenmiyor, bunları yaparken aynı zamanda fikirler arasında zaman ve mekan açısından da köprüler kuruyor. Geçmiş, şimdi ve gelecek onun tarafından gitgide artan bir ivmeyle önem kazanıyor. 

Kör insanların bir fili, ellerinin değdiği organa göre tarif etmeleri gibi, küçük bir çocuk, o hayvanı yalnızca bir parçasıyla tanımlayabilir. Fakat büyüdükçe, hayvanın etrafından dolanarak farklı kısımların birbirleriyle nasıl ilintide bulunduğunu gözlemleyerek bütün hayvanı ‘fil’ olarak algılar. Bu algılamadan sonra onun kulaklarının, bacaklarının ve gözlerinin nerede olduğunu bulabilmesi için yalnızca hortumuna bakması yeterli olabilmektedir. Çocuk fikirleri birbirleriyle bağlamaya başlayınca, ufacık bir parça ya da olay, çevresindeki dünyanın tüm olarak algılanabilmesini mümkün kılabilir. Çocuğun bu evrede gelişen fikirleri birbirlerine köprülerle bağlayabilme diye nitelendirdiğimiz yetisi, biz erginlerin okuduğunu anlama, bilimsel uslamlama, analiz edebilme yetileri ve kendi-düşünme yetilerini de kapsayan, çoğu kez akademik tip zeka dediğimiz bir zihinsel öğeye temel oluşturur.

Hazırlayan: Ömer Demirel