Çocuklar Niçin Oyun Oynamalı?

Son senelerde, okul öncesi eğitim akademik odaklı hale gelmiştir. Mevcut düzen çocukların gelecekteki akademik başarısını üst düzeye çıkarmak için akademik becerileri erken çocukluk döneminde öğretmeye odaklanmaktadır. Bu durum, çocukların bilgiyi pasif olarak aldıkları öğretmen odaklı akademik eğitime odaklanılmasına neden olmuştur. Sonuç olarak okul öncesi çocukların oynamaya harcadığı zaman azalmaktadır.

Oyun, çocuğun önemli bir parçasıdır. Çocukların oynaması biyolojik bir güdüden kaynaklanır. Çağdaş Batı toplumunda oyun, çocuklara yetişkinlerin çalışma dünyasından ayrı bir zaman ve mekan sunan ve küçük çocukların dünyayı anlamlandırması sağlayan bir araç olarak görülmektedir. Günümüzde, çocukların çevrelerinde seçme haklarını ve özgürlüklerini deneyimleyebileceği oyun, genellikle diğer etkinliklerin baskısıyla sınırlandırılmaktadır. Oyun sadece eğlence etkinliği değildir, bundan fazlasıdır; çocukluğun temel parçasıdır. Oyun çocuğun keşfetme, öğrenme ve gelişme yoludur. Küçük çocuklar hakkında yapılmakta olan araştırmalar ve çalışmalar; çocukların oynarken akademik içeriğin yanında önemli sosyal, duygusal, iletişim ve fiziksel becerileri de öğrendiklerini doğrulamaktadır. Oyun, çocuğun bilgi ve beceri edinmesi için en etkili ortamdır. 

Çocukların oyunda oluşturdukları hedefler ilgi ve eğlenceyi devam ettirmek için sürekli değişmektedir. Oyun, katılım gösteren çocukların anlayabileceği bir anlam oluşturarak, güçlü bir aracı haline gelir. Bu durum, çocukların gerçekliklerini yeniden yapılandırmalarına ve yansıtmalarına olanak sağlar. Çocuklar böylece kendileri için anlamlı ve önemli olan belirli şartları yeniden oluşturabilirler. Oyun deneyimleri, çocukların kendi karakterlerini geliştirme ve güçlendirmede aktif katılım göstermelerine, başkalarıyla uzlaşırken veya oyun fikirlerini yönetirken kendi seslerini keşfetmelerine yardımcı olur. Oyun gönüllü, anlamlı, sembolik, eğlenceli ve süreksizdir. En ideal oyun, oyuncunun oyunun tatminiyle zamanın nasıl geçtiğini fark etmediği ve sadece ana odaklanılan oyundur.

Çocukları, oyun yoluyla anlam arayışına başlarlar. Kendilerini içinde buldukları farklı ortamları deneyimleyerek ve oyunlarını kendilerinin ve başkalarının katılabileceği şekilde uyarlayarak kimliklerini geliştirirler. Çocukların oyun oynama şekli, çocuk yetiştirme inançları, değerleri ve biçimlerindeki farklılıkların bir sonucu olmaktadır. Batı kültürlerinde oyunda dıştan gelen amaçlar yoktur; oyun kendiliğinden gelişir ve yap-inan oyunu çoğu zaman desteklenmektedir. Oysa doğu toplumlarında hayali koşullara ve arkadaşlara sahip olmak yerine, çocuklar çeşitli senaryolara dayalı gerçek yaşam durumları yoluyla oynarlar. Bu durumu açıklamak oyunun dışına çıkmamıza yol açabilir, iyi oyunlar.

Hazırlayan: Ömer Demirel