Çocuklarımızın Farklılıklarını Etiketleyerek Yaratılan Problemler

Bir çocuk otizm olarak tanılanmış olabilir; zira o, başkalarıyla iletişimde güçlükler çekmektedir. Ama gerçekte, görülen bu semptomun altında yatan problemler daha özel ve işitsel bilgileri süreçleme de güçlükleri ve seslere gerektiğinden fazla bir duyarlılıkla yanıt vermeyi içerebilir. Tüm bu güçlükler nedeniyle, bu çocuk için etrafındakilerden gelecek konuşma onun zihnini karıştırabilir, bir hücum duygusu verebilir. Sonuçta onu fiziksel ve ruhsal alanlarda tedirgin kılabilir ve çocuk kendini savunmak için, dış dünyadan çekilir, yaşam amacını kaybeder ve ‘otizm’ tanısını kazanır.

Aynı biyolojik güçlüklere sahip başka bir çocuk, farklı bir tanı ile etiketlenebilir. Eğer onun işitsel tepkiselliği ve duyduklarını süreçlemesinde bozukluklar çok daha az bir şiddette ise, onun için konuşmayı dinlemek, onu içselleştirmek ve şifresini çözmek biraz zor gelebilir ama sözcüklerin kendileri ve konuşma onu korkutacak ve içinde dönmesini zorlayacak düzeyde etkilemeyebilir. O takdirde böyle bir çocuk başkalarına gayet ılıman yaklaşabilir, ama sorulanlara yanıt vermede yavaş görünebilir ya da bir şeyler yapması istendiğinde aklı kolaylıkla karışabilir. Sonuçta, o çocuk diğerlerine yakın kalır, ama bilişsel gelişimi için gerekli etkileşimi yadsır. Eğer aynı çocuk, bazı motor planlama ya da hareket bozukluklarına da sahipse, bir klinikte kolaylıkla ‘Bilişsel Gelişim Yavaşlığı ya da Gecikmesi’ tanı etiketlerini alabilir. 

Bununla birlikte birçok çocuk sözsel ve görsel zorluklara sahip olabilir. Bazıları görsel süreçlemelerde gerçekten ileri fonksiyon gösterebilir, karmaşık parçaları kolaylıkla birleştirip bütünü doğru şekilde oluşturabilirler.  Bazıları ise görme sürecinde yaşadığı ileri derecede bozukluktan dolayı kolaylıkla yollarına kaybedebilirler, hangi kapı yakın diye sorduğumuzda şaşırıp kalabilirler ya da kolaylıkla tanıyabilecekleri hayvanların resimlerini gösterdiğimizde -hayvanları bildikleri halde- tanıyamayabilirler. 

Çocukları, çok genel olan geniş tanı gruplarına koyduğumuzda problemlerin altında yatan biyolojik süreçlerin farklılıklarını örttüğümüz gibi, terapi planlaması konusunda da önemli ipuçlarını kaçırmış oluruz. Buna karşıt olarak, eğer her çocuğun dış dünyadan gelen bilgileri nasıl içselleştirdiği, nasıl süreçlendirdiği ve ne şekilde yanıt verdiği açısından bakarsak, çocuğun problemlerinin görünen kısımlarının altında kalmış yönlerini çok daha iyi kavrayabilir ve onlara hitap eden terapi planlaması ve onlar için daha mutlu bir hayat düzenleyebiliriz.

Hazırlayan: Ömer Demirel